5 Ağustos 2021 Perşembe

EĞER SEVDİĞİ BİR OYUN İSE ONA OYUN TERAPİSİ DİYEBİLİRİZ

Mayıs 2018 Kerem 28 aylık 

Fotoğraftaki ilk  özel egitim öğretmenimiz Sibel Şahin. Küçük bir masada karşısına oturup onunla etkileşimli oyunlar oynuyordu. Çok şey gösterdi. Aslında bana. Kerem'in  nasıl düşündüğünü ya da neyi neden yaptığını anlamamı sağladı. Öğretmenimize çok çok teşekkür ediyoruz. İyi ki ilk karşımıza çıkan eğitmen böyle tecrübeli işini hem profesyonel hem de bir anne gözüyle ciddi yapan bir özel eğitim uzmanı idi. Bu şansımıza teşekkür ediyorum.
Başlangıçta Kerem masada oturmuyordu. Oyuncaklarla ilgilenmiyor onlarla dogru şekilde oynamayı bilmiyordu. Ona oyun oynamayı bile öğretmek gerekiyordu. 
Şimdi 5.5 yaşında oyun oynamamak kendi tercihi. İlla bunlarla oynamalısın oyna oyna demeye artık gerek olmadığını biliyorum. 
Eğitimin  ve çocuğunuza hayatı öğretecek kişinin işini iyi  ilen  birisi olması gerektiğini bilmelisiniz. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz kişiler onlara duyguyla yaklaşmalı ve her hareketin  ne kadar önemli olacağını bilmeli. 

Otizmi öğrendiğim ilk zamanlarda, 2.5 yaşında, top oynatmaya arabaları sıralayıp sürmeye zorladım. Oynamadıkça otizmle ilgili olduğunu düşünüyordum. Kısmen doğruydu tabi. Çok üzülüyordum.  Ama zaman geçtikçe fark ettim ki Kerem yapbozdan, rakamlarla ilgili oyunlar oynamaktan, hayvanlardan daha çok keyif alıyordu. Treni çuf çuflamak hiç dikkatini çekmiyordu fakat inekler çiftlik, alibaba şarkısı onu mutlu ediyordu.  Neden sevmediği oyunları oynaması gerekiyordu ki. Hayattan zevk alması için onu istemediği şeyleri yapması için zorlamalı mıydım? 
Erkek çocuk top oynar arabaya meraklıdır. Böyle olmadığı zaman bir annenin dünyası mı yıkılmalı?  Hayır. Hayır hayır. Bence öyle olmamalıydı. Her insan farklıdır. Ben farklıyım mesela, hep öyleydim. Hep herkesten farklı düşünür faqrklı bakardım dünyaya. Hala daha öyle. Zaman zaman bu dünyayı insanlşarı anlamakta güçlük çekiyorum, zorlanıyorum. Kerem benim oğlum. Otizmi bir kenara koyayım, oğlum olduğu için genetik olarak  farklı  olabilir elbette. Bunu yadsımamak gerekir. Fakat biraz daha fazlası. Yani bilimde buna bir isim kotmuşlar. otizm... :) 
Böyle düşünmek beni rahatlatıyor. Kerem neden böyle davranıyor ya da neden böyle davranmıyor dediğim zaman bana yardımcı olacak bir şey var; hemen otizmin sayfalarını çeviriyorum.
Temple Grandin'in Otizmli Beyin kitabını okuyorum. Beni, Kerem'i ondan daha iyi kim anlatabilir? Hem işinde usta bir profesör, bir otizmli ve bir yazar. Daha ne isterim.


 

Hiç yorum yok: