16 Temmuz 2012 Pazartesi

Roman Özeti - Yarından Önce



1988 kasım, lise zamanları. Mutlu, maceralı bir hayatı vardır Ece’nin. Çocukluk aşkı Can ve arkadaşları ile beraberdir hep. Bir gün falezlerdeki gizli bir mağarayı keşfetmek için çıkarlar. O gün olanlardan sonra her şey değişir. Yeni bir hayattır bu. Üniversiteye gider. Başka bir şehir. Can ile yolları ayrılır. Sancılı ve yalnız günlerden sonra yeni aşka yelken açar. 
Üniversite aşkından bir çocuğu olur. Hayatı yine değişir. Çocuğunun babası askere gider ve iç savaşta ölür.  Yalnızdır artık. Londra'ya diş hekimliği doktorası yapmaya gider. Yılmadan çabalayan bir hayat aşığı gibidir. Ama kendi ile başbaşa kaldığında yarı ölü, beyaz, sessiz ve üzgündür hep. 
Sonra New York. Görkemli ve fırsatlarla dolu bir hayat. Başarılı. Muhteşem bir mâlikanede kalır. Thierry ile tanışır. Ruh ikizidir sanki. Eski aşklarının onda toplandığı mükemmel bir insan.
 Derken denizde bir tekne kazası olur. Başa sarar zaman.  Yıllar, dünya tersine döner hızla ve ta o mağaraya indikleri güne kadar. Bütün yaşadıkları hayal gibidir. Bembeyaz bir odada gözünü açtığında. Okuduğu bir kitabın kahramanını ondan bir çocuk yapacak kadar sevmiş, Londra'ya, New York’a Ankara’ya, İstanbul’a gitmiş ve yıllar su gibi akmıştır. Zaman kendi bildiği, evrenin ona bahşettiği şekilde ilerliyordur. Ece'nin zaman dilimi başkadır. Her günü yüzlerce gün kadar yaşar. Acaba gerçekte ne kadar zaman geçer?





Hiç yorum yok: