31 Ağustos 2021 Salı

Otizm Sen Nesin? Anlat Bakalım!

 

Kocaman birşey var hayatımızda.

 Zor, bilinmez, korkutucu, şaşkınlık verici, çaresiz bırakıcı ve de karmaşık …

 OTİZM.

 Otizm sen nesin, anlat bakalım dedim ve başladım…

Otizm ilk 3 yaşta kendisini gösteriyor. İnsanlarla uygun ilişki kuramamak olarak ifade edilen sinir sistemiyle ilgili bir gelişimsel bozukluk olarak tanımlanıyor. Beyin faaliyetleri ile sinir sistemi arasındaki bağlantı problemlerinden kaynaklanıyor. Geç fark edilme riski olmasının sebebi otizmin beyinde yaşanan sorunlardan kaynaklanıyor olması.

Kendini dışarıdan çok belli etmez. Boşa sinsi canavar demiyorum. Diğer tüm hastalıklar gibi bunun da erken teşhis edilmesi hem zor hem de çok gerekli. Neden mi?

Genel anlamda erken çocukluk döneminin gelişimsel bozukluğu olması da bundan kaynaklanıyor. Çocuk yaşta otizmi fark edip onu yenmek için eğitimlere başlamak çok çok önemli. Bu öyle bir şey ki üstüne gidilmediğinde ve başıboş bıraktığında çocuğunun tüm benliğini, hayatını, duygularını ele geçirip onu yutmaya çalışıyor. Diğer taraftan küçük yaşta bunu fark etmek hiç kolay olmuyor. Zaman zaman yapılan atipik davranışların olağan kabul edilmemesi ve titizlikle gözlemlenmesi gerekir. Örneğin çocuğunuz adını söylendiğiniz ilk anda size dönmüyor veya bakmıyorsa bunu görmezden gelmeyin. Genellikle, “çocuğum ekâbir, ağır adam ya da uyuşuk, şahsına münhasır, karizmatik de ondan...” gibi daha karakteristik tespitler koyup ne yazık ki gevşek davranılabiliyor. Bir diğer örnek, çocuğum konuşmuyor, dayısı da geç konuşmuştu, babası 4 yaşında konuşmuştu. Elbette her çocuk farklı tepki verir. Kimi sakindir, kimi hareketli, kimi 1 yaşında kimi 3 yaşında konuşur, bazıları daha çok tepki verir bazıları rahattır. Ama otizm bunların çok ötesinde bir tepkisel bozukluk. Bunun ayrımını yapmak bebeklerde ve çok küçük yaştaki çocuklarda zor. Kişinin uzmanlarıyla Bağlantı kurmak bu noktada önem arz ediyor. Çünkü aileler çocuklarına objektif bakamayabiliyor.

Bu noktada, Otizmli diyebilmek için bir çocuğun hangi özelliklere sahip olması gerektiğini sıralamalıyım:

1-    Göz teması kuramıyorsa

2-    Adına dönmüyor –bakmıyor, her hangi bir tepki vermiyorsa

3-    Oyuncaklarıyla oynamıyor, etkili ve doğru oynamıyorsa ( örnekse, arabayı sürmek yerine ters çevirmesi gibi)

4-    İnsanlarla etkileşime girmiyorsa

5-    İstediği bir şeyi elini/ parmağını uzatarak göstermiyorsa

6-    Arkadaş ortamında durmuyor ve onlarla oynamıyorsa

7-    Ellerini gözünün önünde ileri geri sallıyorsa

8-    Kendi etrafında sürekli dönüyorsa

9-    Aşırı hareketli veya hiç hareketsizse

10- Çevresiyle hiç ilgilenmiyorsa ya da seslere aşırı duyarlıysa

11- Kendi kendine konuşuyor ve oynuyor, arkadaşlarının yanına gitmiyorsa

12- Sadece tek bir oyuncağı oynuyorsa

13- Anlamsız zamanlarda çığlık atıyor, ağlıyor veya sebepsiz yere gülüyorsa

14- Tek bir yere gözünü dikip hiç ayırmadan sürekli bakıyorsa

15- Korkuyu veya tehlikeli şeyleri bilmiyor, anlamıyorsa

16- Banyo yapmaktan veya sudan korkuyorsa

17- Tek çeşit yemek yiyor başka hiçbir şey yemiyorsa ( örnekse sadece tost yemesi gibi)

18- Sinirlendiği zaman bağırıyor, tuhaf sesler çıkarıyor veya kendine zarar verici hareketlerde bulunuyorsa

19- Tek çeşit ve renk giymek istiyorsa ( sadece beyaz tişört giymek veya arabalı kırmızı tişörtünü giymek ve başka hiç bir şey giymek istememek gibi )

20- Geceleri çok sıkça ağlayarak ya da kriz geçirerek uyanıyor ve uyumuyorsa

21-  Konuşma yaşlarına geldiği halde (2 3 gibi) hiç kelimesi yoksa

22-  Sorulara yanıt vermiyorsa ( örnekse aç mısın?)

.

.

 

Bu belirtilerden en az 3 veya 4üne sahipse o çocuk otizmli olabilir. Derecesi farklı olabilir. Otizmin tek tip hali yok. Her insanın farklı ve benzer özellikleri olduğu gibi otizmli bir insanın da birbirlerine benzer yanları ve değişik yanları vardır.

Kerem insanlara dokunmaktan rahatsız olmayan aksine teması seven bir çocuk. Zaman zaman bu da atipik özellikler doğurabiliyor. Örneğin, bir restoranda otururken başka bir masaya gidip oturabiliyor, ya da yolda yürürken yanımızdan geçen yabancı birinin elinden tutabiliyor…

Diğer yandan başka bir otizmli çocuk insanlara dokunmuyor ve hatta sert pürüzlü yüzeylere elini süremiyor. Yani her çocuğun otistik belirtileri değişkenlik gösterebiliyor. Kimi çocuk konuşmaz kimi ise güzel konuşur fakat göz teması hiç kurmaz. Kimi tek tip yiyecek yer kimi tek tip giysi giyer. Otizm insan karakterleri kadar çok farklı özelliklere sahip olabilir. Otizmin sinsi bir bozukluk olmasının en büyük nedeni bana göre kişilik sorunlarıyla veya karakter özellikleriyle karıştırılabilecek olması. Bunun ayrımını yapabilmek için çocuğumu iyi tanımam onu iyi gözlemlemem gerekiyor.

Kerem 2 yaşındaydı. Eliyle hiçbir şeyi göstermez gidip onu kendisi alırdı. Ben de kendi işini kendi yapıyor ne güzel der sevinirdim. Sonra bir oyun grubuna başladı. Grubu izlemeye gelen pedagog iki üç gözlemden sonra Kerem’in eliyle işaret etmediğini ve yapması gerektiğini söyledi. Pedagog’a hiçbir anlam verememiş hatta ona sinirlenmiştim. Parmakla göstermek ne zamandan beri geçerli bir hareket oldu. Ayıp sayılmaz mıydı? Ne güzel göstermiyor kendi alıyor dedim. Oysa işin boyutu böyle değildi tabi. Anne duygusallığı ve ilk anne olmanın tecrübesizliğiydi.

Olması gereken olmadığında bunu anlamakta güçlük çekiyor olmak büyük bir suç değil elbette. Çocukları hiç tanımıyor olabilirsiniz. Daha önce hiç bebek ve çocukla yakın ilişki kurmamış olabilirsiniz. Çocuğun her yaptığı şeyin doğru olup olmadığını insan anlayamıyor. Çünkü her çocuk farklı olabiliyor. Tecrübeler değişebiliyor.


Daha sonra,

Kerem’i adına yanıt gelmemesi üzerine kulaklarını kontrol ettirdik. Tek sebebi kulaklarının az duyuyor olması gibi gelmişti. Ama sebep o da değilmiş.

İlk gittiğimiz yer tecrübeli ve iyi bir konuşma terapistiydi. Önümüze yepyeni bir hayatın kapısını ilk açacak kişiydi o…

Hiç yorum yok: