İZLEYİŞ
Karamsar ama aynı zamanda sevinçle doluyum. Basit ama
karmaşık. Mutlu ama tedirgin. Korkularım umutlarıma karışıyor. Huzurluyum
ama endişeli. Yani, tam bir karmaşa içindeyim. Geleceğe merak duyuyorum. Annemi
daha çok anımsıyor ve anlıyorum. Merak ettiğim, yalnızca ondan
öğrenebileceğim binlerce şey kafamı kurcalıyor. Çelişkiler, hüzünler,
coşkular ve mutluluklar. Hepsi bir tepside önümde duruyor. Ah! Annem sadece bir
telefon kadar uzak olsaydı. Bebeğimde ondan bir şeyler bulmak umudu merakımı
yeşertiyor. Yokluğundan mıdır
bilmem, Sezen Aksu’nun şarkısı geliyor aklıma; içimdeki çocuğa sarıldım.
Bana insanı anlatır…
Son zamanlarda odam sadece bir
yatak. Yatak üçe bölünmüş. Bir tarafta not defterlerim ve kitaplarım. Onun
hemen yanında yatacağım bölüm; yorgun ve uykusuz başımın kabarık yastığı
kocaman bir bulut gibi yarısını kaplıyor. Üçüncü bölümde, giysiler dizili
boy boy. Hayat kadar buruşuk. Ütülenmeyi bekleyen bebek mendilleri.
Uçları rengarenk öncelikli sevgi bekleyenlerin. Çok da büyük değil odam. Sevgi,
uyku ve ay ışığına yer var hepsi bu.
Bir çift göz hareket ediyor
üzerimde. Bir sağa bir sola bakıyorlar uysalca. Sanki bir şey izler gibi; yok
hayır beni okur gibi. Hayatı bir seferde emecek gibi öyle güçlü çekiyor sütü. O
gözler işte benim hayatım. Ben de eğilmiş huşuyla izliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder